13 Aralık 2020 Pazar

Covid 19 Üzerine Kısa Bir Değerlendirme


Uzun zaman sonra bir değerlendirme ile merhaba!

Geçen bu zaman diliminde belki de hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir “pandemi” ile karşılaştık. Bakalım benim pandemiye dair gözlemlerin nelerden oluşuyor!

 Sosyal medyada pandeminin başlarında o kadar çok “2020 yılına ilişkin astrologların tahminlerde bulundukları tv programı” ile ilgili habere denk geldim ki merakımdan programı izledim. Çok ilginç! Alanında oldukça bilinen bir isim olduğunu öğrendiğim kişi aşağıda belirttiğim cümlelere yakın cümleler sarf etti.

 “Bu gezegen şu gezenle şöyle bir açı yapıyor! -tabi gezegen isimlerini ve derecelerini aklımda tutmamı beklemiyorsunuzdur umarım- bu, tarihte ‘salgın ve pandemilerin olduğu’ şu dönemle aynı gökyüzünü işaret ediyor. Ancak tabi bu çağda salgın beklememiz doğru olmaz da başka bir probleme denk gelebilir” .. 

Elbette yukarıdaki paragrafta dikkate aldığım cümle pandeminin bu döneme yakıştırılamadığı son cümledir. Diyeceğim o ki bu dönemde bir pandeminin yaşanacağı ve bu kadar uzun süreceği hiç beklemediğimiz bir durumdu. Belki de hepimiz pandemi değildir o,  pandemi olsa duramazdık dedik...😊 

Belki “Jetgiller” diye bir çizgi film ile büyümeseydim uçan arabaları beklediğim zaman diliminde evde karantinada olmak bu kadar zor gelmezdi!

Gel gelelim bizim bu süreçte ekonomik veya finansal açıdan nasıl davrandığımıza. Dünyanın likiditeye boğulması, genişleme paketleri üzerine genişleme paketlerinin gelmesi, ABD tahvillerinin tarihi düşük seviyelerde seyretmesi, negatif faiz yetmiyormuş gibi bir de “negatif petrol fiyatları” ile karşılaşmamız, altının güvenli liman algısının bile yön değiştirdiği bir süreç.

Hem reel sektörün hem de finansal piyasaların birlikte bu derece olumsuz etkilendikleri “global ölçekte” bir dönem yok diye biliyorum.

Peki yatırımcılar nasıl davrandı?

Pandeminin ilk başlarında sadece nakit algısı vardı. Nakit olsun.. sadece nakit! Paralarını altın dahil olmak üzere hiçbir yatırım aracına uygun görmediler! Böyle bir dönem kaç kez yaşandı daha önce?

Sonra “virüsü” tanımaya başladıkça bu hava dağılmaya ve insanlar yavaş yavaş yeniden kabuğundan çıkmaya başladı. Evet gerçekten insan bilmediği, deneyimlemediği olgulardan çok korkuyor. Benim  kanaatim biz daha önce “belirsizliğin” tanımının bu kadar iyi yapıldığı bir dönem görmedik. Belki de ilk defa belirsizliğin “en koyu” veya “en yoğun” şekli ile ne olabileceğini gördük.

Belki şimdi risk ve belirsizlik arasındaki farkı daha rahat anlatabiliriz!

Pandeminin diğer bir tarafı da elbette ekonomik davranışlarımızın bu süreçte psikolojimizden ne derecede etkilendiğini bir kez daha ortaya koyması idi. Pardon! Klasik iktisat teorileri “insanlar ekonomik davranışlarında rasyoneldir” mi diyordu?

İnsanların onlarca tuvalet kağıdı ile ödeme sıralarındaki görüntüleri, sokağa çıkma kısıtlamasının olacağı gece öncesi kuruyemişçilerdeki kuyruk, büyük bir torbayı sırtlanıp kendi ağırlığı kadar ekmek taşıyan insanlar, luppolar, pırasalar…

Bu süreç çok daha iyi gösterdi ki insan psikolojisinin ekonomik davranışlar üzerindeki etkisine daha fazla zaman ayırmamız gerekiyor. 

Bu süreçte davranışsal finansla ilgili çok güzel kitaplar dinleme fırsatına sahip oldum. 

Orhan Erdem Hocanın "Beynimiz ve Paramız Boşa Gitmesin" kitabını çok beğendim. Neden çok beğendim?

- Kitapta sadece akademik bulguların yer almaması günlük hayatta hepimizin daha önce karşılaşmış olabileceği olaylara da yer verilmiş olması,

- Bölüm sonlardaki günlük hayattaki davranışlarımıza ilişkin sorular ve sorgulamalar

- Akıcı bir dil kullanılması

- Bir örnekte "leyla ile mecnun" dizisinden karakterlere yer vermesi (bu diziyi sevmemle alakalı olabilir) 

Kısacası okuması oldukça keyifli bir kitap. Literatüre bu konuda daha fazla kitap kazandırılması dileklerimle,


5 Nisan 2019 Cuma

Otokontrol ve Karar Verme

Birçok insan otokontrollü olmayı ve uzun dönemde fayda sağlayacak kararları uygulamayı ister. Ancak çoğunlukla arzularının iradelerinden daha güçlü olduğunun farkına varırlar; bu sebeple iradelerini güçlendirmek için bir çok teknik kullanırlar. Bu teknikleri iki gruba ayırabiliriz: (1) Pratik Kurallar ve (2) Çevre Kontrolü. Bu teknikler arzuların azaltılması ve iradenin artırılması noktasında yardımcı olmaktadır. İnsanlar davranışlarını kontrol etmek için pratik kurallar kullanır. bu kurallar iradenin yüksek olduğu ve duyguların azaltıldığı zamanlarda rasyonel olarak oluşturulmuş kurallardır. Yüksek duygu ve istek içeren durumlarda bu kurallara riayet etmek bizlere iradenin nasıl ortaya çıkarılacağını hatırlatır. Aşağıda yaygın olarak kullanılan pratik kurallar yer almaktadır. 
* İnsanlar, harcamalarını "savurganlık dürtüsü" ile savaşarak kontrol eder,
* Alkolikler, içkiden "bir damla bile" içmeden kurtulur,
* Emekli insanlar, harcamalarını "anaparaya dokunmama" kuralı ile kontrol ederler,
* Çalışanlar, 401(k) planlarına "fazla tasarruf et; birikimine dokunma" kuralı ile katkıda bulunur,
* Yatırımcılar, işlem davranışlarını "düşükten al, yüksekten sat" kuralı ile kontrol etmeye çalışırlar,
* Yatırımcılar, ayı piyasası esnasında uzun dönemli perspektiflerini "rotalarında kalarak" sürdürmeyi denerler. 


Yatırım Psikoloji Kitabı-Otokontrol ve Karar Verme Bölümü

4 Nisan 2019 Perşembe

Sosyal Etkileşim ve Yatırım- Kulaktan Kulağa

Konuşmak bilginin, düşüncelerin ve duyguların hızlı bir değişimine olanak tanır. Bu durum hisse senedi piyasası ve yatırım için önemlidir. Brokerlar müşterilerle ve diğer brokerlarla sohbet ederler. Analistler, alt ve üst kademe yöneticilerle iletişime geçer ayrıca birbirleri ile etkileşimde bulunmak için yerel gruplar ve dernekler kurarlar. Kısaca kurumsal yatırımcılar bilgiyi paylaşmak için gruplar oluştururlar. Bireysel yatırımcılar ise aile üyeleri, komşuları, meslektaşları ve arkadaşları ile yatırımları hakkında konuşurlar. Örneğin 156 yüksek gelirli yatırımcı üzerine yapılan bir çalışmada, yatırımcının zamanının yarısından fazlasını bir hisse senedi ile ilgilenerek geçirdiği ve bu duruma da başka bir kişinin o hisse senedinden bahsetmesinin neden olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca çalışma hisse senedi alındıktan sonra yeni yatırımcının ortalama olarak yirmi kişi ile bu hisse senedi hakkında konuştuğunu ortaya koymaktadır.  

Yatırım Psikolojisi Kitabı-Sosyal Etkileşim ve Yatırım Bölümü

2 Nisan 2019 Salı

Güneş Işığı Yatırım Kararlarımızı Etkiler mi?

Psikologlar güneş ışığının kararlarımızı etkilediğini geçtiğimiz yirmi yıl içinde kanıtlamışlardır. Gün ışığı eksikliği depresyonla ve hatta intiharla ilişkilidir. Güneşsiz günlerde kendimizi kötü hissederiz. Güneş parladığı zaman kendimizi iyi hissederiz. Bu iyi ruh hali gelecekteki beklentilerimiz konusunda bizi daha iyimser yapmakta ve karar sürecimizi etkilemektedir. 
Finansal kararlarımız bile gün  ışığından etkilenebilmektedir. Örneğin eğer dışarı güneşli ise öğle yemeğindeki hizmet için daha fazla bahşiş bırakma ihtimaliniz yüksektir. Güneşe bağlı olarak kendinizi iyi hissetmeniz için dışarıya çıkmanıza da gerek yoktur. Bir psikolog odalarından çoğunun penceresi olmayan büyük bir otel üzerinde bir araştırma yapmıştır. Güneşe bakmayan odalardan birinde kalan bir konuk oda servisine sipariş verdiğinde görevli dışarıdaki havadan söz etmiştir. Hizmetli yağmurlu günlerde ortalama %18,8 bahşiş almıştır. Bahşiş oranı bulutlu günlerde %24,4'e, kısmen güneşli günlerde %26,4'e, güneşli günlerde %29,4'e yükselmiştir. İnsanlar güneşli günlerde yağmurlu günlerde verdikleri bahşişten %50 daha fazla bahşiş vermektedir. 
Eğer güneş ışığı yatırımcıların daha iyi bir ruh halinde olmalarına yardımcı oluyorsa, bu yatırımcıların gelecekten beklentileri daha iyimser olacaktır. Bu sebeple yatırımcıların güneşli günlerde hisse senedi satın alma olasılıkları, satma olasılıklarından daha yüksektir. Eğer güneşli günlerdeki ruh hali yatırımcıları hisse senedi satışından çok alımı yönünde yeterince etkiliyorsa hisse senedi piyasası bu durumdan etkilenebilir. İki ekonomist bu olasılığı dünyanın finans şehirlerindeki hava durumuna ve hisse senedi getirilerine bakarak araştırmışlardır. Çalışma sonuçlarına göre New York borsası güneşli günlerde yıllık %15 daha iyi performans sergilemiştir. Londra'da güneşli günler hava koşullarının çok kötü olduğu günlere göre %22,1, Kopenhag'da %4,1 ve Paris'te %19,7 daha iyi performans sergilemiştir. 

Yatırım Psikolojisi Kitabı - Duygular ve Yatırım Kararları Bölümü
Hoş geldin bahar!
Hoş geldin gün ışığı,

18 Mayıs 2018 Cuma

STATÜKO YANLILIĞI (SAHİPLİK) ETKİSİ

İnsanlar genellikle bir objeyi satarken, o objeyi satın almak için ödemeye istekli oldukları tutardan daha fazla para talep ederler. Bu sahiplik etkisi olarak bilinir. Bu kavramla ilgili bir diğer davranış, insanların kendilerine verilmiş nesneleri değiştirmek yerine ellerinde tutma eğilimidir. Bu davranış ise statüko yanlılığı olarak bilinir.
Yatırım Psikolojisi Kitabı-Risk Algılamaları Bölümü

13 Haziran 2017 Salı

Batık Maliyet Etkisi

Geleneksel ekonomi teorileri, insanların bir davranış biçimi belirlerken bugün ve gelecekteki fayda ve maliyetleri dikkate alacağını öngörmektedir. Geçmiş maliyetler bir faktör olmamaktadır. Bu öngörülere karşın insanlar gelecekle ilgili kararlar alırken, devamlı olarak geçmiş ve telafisi mümkün olmayan maliyetleri dikkate alırlar. Bu davranış "batık maliyet" etkisi olarak adlandırılır. Batık maliyet etkisi artan bir bağlılıktır ve "bir kez para, zaman ya da emek harcanan yatırımı sürdürme çabasına yönelik büyük bir eğilim" olarak tanımlanmaktadır. 

Yatırım Psikolojisi Kitabından
6. Bölüm-Mental Muhasebe